19 Mayıs 2013 Pazar

Taşeron İşçi Süleyman Abi

İlkokul binasından küçük bir binada üniversite eğitimimi sürdürüyorum. Herkesin birbirini tanıdığı, kartla geçişe gerek duyulmayan, üst kattan sesleneni bahçeden duyduğun bir okul. Kapısından içeri pek adım atmam gerçi. Sınavdan sınava desem yeridir. Belki bir de notları toparlayıp hal hatır sormak için uğrarım, o kadar.

Yine bu küçük okula ödev bırakmak için gittiğim günlerden birinde, adına Süleyman diyeceğim ama adı Süleyman olmayan güvenlik görevlisiyle sohbete daldım. Yaşça büyük insanlarla sohbet etmeyi severim. Onların bilgi birikimini, tecrübelerini paylaşmak beni hayata daha fazla aşina kılar.

Neyse. Konu öğrencilikten, okumanın gerekliliğinden açıldı. 80'lerde öğrenci olmanın nasıl bir şey olduğunu, dönemin sıkıntılarının derslere nasıl yansıdığını, bu sıkıntılarla geçen öğrencilik yıllarından sonra nasıl olup da güvenlik görevlisi olduğunu anlattı. Nasihat kokan temennilerini döktü masaya. Temennileri de severim, seve seve temizledim masayı. İki üniversiteyi aynı anda okuyan kızıyla ne kadar gurur duyduğunu söyledi. Gözlerinden okunan bu haklı gururu onunla paylaştım. Ben de kendi sıkıntılarımdan bahsettim. Dertleştik yani.

Sonra konu benden, benim sıkıntılarımdan babamın sıkıntılarına döndü. "Öğrenci okutmak kolay iş değil Süleyman abi, Allah yardımcınız olsun" dedim. Gururla bakan gözleri söndü. İnanın amalar bile görürdü bu ani değişimi. Umutsuzlukla yaşadıklarını anlattı. Ben de sırf bu umutsuzluğu çevremdekiler bilsin diye bu yazıyı yazıyorum.

Süleyman abi üniversitenin taşeron firmaya devrettiği güvenliği sağlamakla görevli çalışanlardan yalnızca biri. Öğrenci dostu olmasının altında, öğrencilere evladı gibi bakması, hatta enteresan şekilde onları anlaması yatıyor. Fakat anladığı öğrenciler onu ve onun gibi üniversitede çalışan taşeron işçileri anlamıyor. Hatta çoğu zaman fark etmiyor...

Taşeron firmalar işçilerini senelik kontratlarla işe alıyorlar. Maaşlar düşük, örneğin Süleyman abi 1000 -tam hatırlamadığım için 1200'e çıkıyorum- lira maaş alıyor. Bir tanesi iki üniversite okuyan, bir tanesi ilkokulda olan iki adet pırlantasını bu parayla okuturken, aynı zamanda evine ekmek götürüyor.

Binasının önünde nöbet tuttuğu üniversitede öğretim veren bir çok iktisatçıdan çok daha yetenekli olduğunu söylemek isterim.

Süleyman abi, bu para kıtlığını önlemek için her gün, kutusunda 200 taneden 2-3 kutu sigara sarıyor. Bu kutuların başına da 5 lira alıyor -sigara sararak para kazanmaya çalışmış biri olarak sizi temin ederim, Süleyman abi bu işe günde 6 saatini harcıyor.

Süleyman abi, her sene düzenlenen üniversite şenliklerinde sabah 8-gece 2 ve ertesi gün sabah 9 çalışıyor ve herhangi bir mesai ücreti, bahşiş, zam almıyor.

Süleyman abi, herhangi bir sendikaya üye olamıyor -ki özel güvenlik görevlilerinin yakın zamana kadar bir sendikası yoktu. Eyleme "eylemci" olarak katılamıyor. Katılırsa onca sene emek verdiği işinden kovuluyor.

Süleyman abi, bir olay çıktığında öğrencileri dövmesi, hırpalaması konusunda brifing alıyor. Ancak öğrencileri dövdüğünde, istenmeyen bir olay yaşandığında mahkemeye verilince ne şirketi ne de üniversite tarafından korunuyor.

Süleyman abi, her senenin sonunda işten çıkartılıyor. Bir hafta sonunda yeniden işe alınıyor. Böylece ne kıdem tazminatı alabiliyor, ne de yıllık izne çıkabiliyor.


Yukarıdaki link 15 Ninsan 2013 tarihinde düzenlenen yasa tasarısı hakkında bilgi içeriyor. Yukarıda bahsettiğim çarpıklıkların çoğunu kaldırması üzerine hazırlanmış bir taslak, hakkını vereyim.

Ancak bir gecede çıkan "milletvekillerini koruma, yaşatma ve yüceltme yasası" hızında çıkmaması düşündürücü. Kaç milletvekili-milletvekili emeklisi olduğunu, kaç taşeron işçi-taşeron işçi emeklisi (o da olabilirse) olduğunu düşünün. Sonra bu taslakların mecliste görüşülmeleri arasındaki zaman uçurumunu siz yorumlayın.

Derdim Süleyman abi değil. Derdim Süleyman abiler. Ayşe ablalar. Çocuk okutmaya, annesine bakmaya çalışan taşeron işçiler.

Destek vermesek, eylemle haklarını aramasak bile neler çektiklerini bilelim. Desteğin olmadığı yerde farkındalık da destek sayılabilir.

Bir bakıma...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder