12 Şubat 2014 Çarşamba

Bir Sen Eksiktin Homojen Olmayan

AL AŞKINI SOK GÖZÜNE GÖZÜNE diye bağırmak istediğiniz günlerin başında gelen 14 Şubat yaklaşıyor sevgili saplar. Kaçın.

Gece bitmek bilmeyen konuşma enerjisiyle eve gelen arkadaşın sersemletici etkisinin Gods of The Arena'da bahsedilen Kıbrıs afyonundan daha büyük olduğunu düşünüyorum. İnsan bir yerden sonra beyninin jöleye dönüp burnundan akacağını düşünüyor. Dur lan, zaten pekmez değil miydi o.

Türkiye müzik sektörünün gördüğü en saçma sapan müzikleri arka fon olarak ayarlamışken yazabileceğim en iyi yazıyı yazmaktayım sevgili okur. Bundan önceki yazım da bu kıvamdaydı. Akşamları çekilmesi bile insana hakaret olan abuk dizileri izleyen aile evinden uzaklaşınca böyle oluyorum ben de işte. Ayıplama.

Sen hiç pembe bir battaniyeyi yastık yapıp üçlü koltuğun rahatsız yapısında uyumaya çalıştın mı diye sordum geçen gün yan tarafta dönüp duran hemstıra (hemstır meselesini dün çözdük sanıyorum). Verdiğim yemlerin tamamını yanaklarına doldurup suratımın ortasına esnedi. İnsanlığımdan, hatta hayvanlığımdan utandım. O ne pis bir görüntüdür yarabbi...

Bir söz de beni içkilerin en laneti, şekerlerin en beteri, asitlerin en miniği kolaya (kolay'a değil) alıştıran (kolay'a da olabilirmiş) varlıkların en güzeline, en şirretine ve hatta en "en"ine etmek isterim. Kendisine çokça teşekkür ediyorum. Sıradaki şarkılar kendisine geliyor.






O değil de, bu saçma sapan yazıları yazmaktan ciddi olamıyorum. Ben uyurken hemstır mı yedi lan ciddiyetimi? Neyse, en azından ciddiyetimle doymuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder