9 Kasım 2011 Çarşamba

Adem

Zaman vardır, acılar içinde kıvranır durur Adem. Sıla hasreti çeker, sevgiliyi özler, burnuna memleket kokusu gelir. Kibrit tutuşurken palazlanan kıvılcımlar yüreğinde büyür. Eksik kalan her şey sis içinde kalır, tam olanlar tutuşur. Yürek viran bir şehir olur. Tüm görkemi is, pas içinde kalmıştır. Tomurcuklanan gözyaşı değil kederdir artık. İçinde isyan yükseldikçe çığlıkları sessizleşir. Paramparça olur.

Beyaz köpüklü lacivert deniz güz sabahında gözlerine vurur. Tuzunu ciğerlerine çeker, yaralarını kavurur. Aşk iklimine sonsuz güneşler katma çabasıdır bu. Tüm özlemlerini sandığına kilitleme gayretidir. Kanatlarının altında sevgili olsa, yanağından bir buse alıp tüm susuzluğunu bitirse... Hayatın savurduğu çölün tam ortasında serap görür durur. Kör kuyulara ipler sarkıtır. Mantık yerle bir olur. Kum fırtınasında yolu da kaybolur. Artık onu hayata bağlayan yalnızca hisleridir. Gökyüzünde anadan doğma yükselen güneşin insanı edepsizce yakmasına aldırmadan, sevgilinin sıcağını hissetmeye çalışır. Gün ortasında kuzey yıldızını bulmak için...


Adem için sevmek budur işte. Her seferinde hasret denizinde boğulmak. Sevgili her geldiğinde ciğerlerindeki tüm suyu tükürüp kahkahalarla gülmek. O aşkı hep böyle tanımıştır. Bu yüzden feleğin oyunlarına karşı her zaman mağrur, her zaman dimdik durur. Eğilip bükülmez. Süklüm püklüm yardım dilemez. Karşı gelmez, ama boyun eğer. Bilir ki sevgili gelecektir ve bu katran karası zamanları tuzla buz edecektir.

Sevgili bunları yapacağını bilmez. Adem'in yaşadıklarını da bilmez. Sevgili için çöl Gobi'dir, Afrika kırsalında bir hikayedir. Adem için sevgili olmadan yürüdüğü her sokağın, yattığı yer yatağın, gül bahçelerinin, hatta dağ çiçeklerinin çöle döndüğünü bilmez. Ah sevgili... Tüm saflığına nasıl da yeniden aşık olur insan. Cehaleti bile kalpteki yerini büyütür.

Sevgili dediğin Adem'i çöllere düşürür, sonra sulak ovalarda aşkını büyütür. Ne kadar çok severse o çok kadar elem verir. Adem'in yüreğini o kadar çok kavurur. Yokluğu o kadar çok koyar. Ama Adem bilir. Bu hasret de bitecektir. Bitmiş her hasret gibi bu hasretin de sonu gelecektir. Hem gün dediğin nedir ki? Göz açıp kapayıncaya kadar geçen yüz yıl... Sevgili varken bir an, sevgili yokken bir asır...

Ah Adem, ah büyük aşık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder