27 Mart 2012 Salı

Anadolu Annem

Bu sabah hava sisli. Annem hep sisli sabahların güzel bir güne işaret ettiğini söyler. "Sis rüzgarsız havada olur, sis dağıldığında da geriye yalnızca güneş kalır" diye de açıklar. Canım annem. Kim bilir neler yapıyordur şimdi. Aman canım. Tabii ki baharın gelişini fırsat bilip bahar temizliği yapıyordur. Halıları balkona çıkartıp kızılcık sopasıyla dövmüştür. Perdeleri çamaşır makinesine atmıştır. Camları, koltukları, yerleri silmiş, vitrini boşaltmıştır. Tabii ki bir aralık bulup akşam yemeği için malzemelerini de hazırlamıştır. Büyük bir ihtimalle vitrini dizip halıları serdikten sonra yemek hazırlamaya başlar. Yoksa akşama babam eve gelince olay çıkar. "Nasıl karısın sen be, akşama kadar belim kopuyor para kazanayım diye, tek yapacağın yemek hazırlamak" der babam. Annem susar. Hani şu "işin doğrusu öyle değil" bakışı vardır ya, ondan atar. Sonra babamın saman alevi gibi siniri geçince mutfağa beraber girerler, annem yemek hazırlar babam salata. Ama annem babamı mutfağa sokmayı sevmez, düzenini bozduğunu söyler hep. O yüzden kesinlikle yemeği hazırlayacaktır birazdan. Bunca yorgunluğun ardından akşama bir sinir harbi yaşamak istemeyecektir...

Elleri çamaşır suyu kokan annem. Başındaki örtü sıyrılmış, perçeminden aklar görünen annem. Mübarek elleri nasırlaşmış, çatlamış annem. Taraklı ayaklarına eskimiş pabuçlar takıp pazara giden, her şeyin en ucuzunu arayan annem. Çocuklarının üzerine titrerken belinde, boynunda fıtık çıkmış annem. Gözleri bana bakarken sevgi dolu, ama yorgun annem. Sesi kızdığında bile şefkat dolu annem. Elinin tadı başka hiç kimsede olmayan, güzel yemekleriyle insanı büyüleyen annem. Kalbi önce Allah sevgisiyle, sonra evlat sevgisiyle dolu annem. Çocukluğundan beri ev işi yapan, bir ara azmedip dikiş kursuna giden, tuttuğunu koparan annem. Keskin yüz hatlarında açlıklar, yorgunluklar, hüzünler besleyen annem. Bereketli memeleriyle üç çocuk beslemiş, boyunca büyütmüş annem. Çocuğunu korurken aslan kesilen, derdini dinlerken dosta dönüşen, kendi derdini paylaşmakta ketum annem. Yalnız benimle konuşur, yalnız beni dostu bilir. Yalnız benimle paylaşır kimseyle paylaşmadığı sırlarını. Yalnızca benden akıl alır, çocuğunun zeki olmasından duyduğu övünçle. Oğlunu canından çok seven annem...

Anadolu bir kadın olsaydı annem Anadolu olurdu. Tüm bereketi, şefkati ve sırlarıyla. Hayırlı ve hayırsız evlatlarıyla. Emeğe duyduğu saygıyla.

Anadolu annem...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder