Para dostu güzel insan,
İşte geliyor;
Vurdumduymaz,
Umarsız,
Biraz da efemine yürüyor.
Kumral
Yeşil gözlü;
Gömlek gül kurusu,
Fular beyaz,
Ve ipek pantolon;
Eli belinde duruyor.
"Beklettim di mi pardon
Çıkamadım ki evden
Sana dün de söyledim
Bu saat bana erken"
...
Çok içten gülüyor.
Gülünce gözleri
İnci gibi dişleri
Işıl ışıl oluyor.
Sözleri
Dudaklarından değil
Yüreğinden dökülüyor.
Dili biraz yuvarlak,
Ya da kasten
Sözcükleri yuvarlıyor.
"Şekerim bu işler
Sana göre değil ki;
Gel geç bu ömür
Garson, bize viski."
...
Yokluk çekmemiş belli,
Cebinden para akıyor.
Ama gözlerinde bir sancı;
Acı çekmiştir belki,
Aşk mı denir
Tercih mi denir
Boğazında bir demir,
Yutkunmasını engelliyor sanki,
Ve nefes almasını.
Ondan yakıyor
Biri bitmeden öbür sigarasını.
"Bilmezsin, şirket işi zordur
Ne özel yaşam kalır
Ne de kendine zaman,
Yaşayamazsın hayatını."
...
İçim kıpır kıpır;
Umudum bir pınar
Dağlamaya acılarımı
Akıyor, akıyor,
Karşımda oturan adamı da
İçine katıyor.
Para hasretini
Yokluk nefretini
Yoksunluğu
Ve fakirliği
Buz gibi sularını
Kullanarak paklıyor.
"Çok memnun oldum beyefendi;
Geçmişini silmeni
Geleceğe ümitlenmeni
Temenni ediyorum.
Yarın iş başı;
Sekizde bekliyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder