Bugünlerde Fenerbahçeli olmak, en basit tarifle dayanıklı olmayı gerektirir. Çünkü karşınızda koltuğuyla, makamıyla, mevkisiyle sizi yıpratmaya çalışan bir güruh bulunur.
Bugünlerde Fenerbahçeli olmak sabırlı olmayı da gerektirir. Çünkü yukarıda bahsettiğim güruh durmadan, duraksamadan ve hiç acımadan sürekli saldırır.
Bugünlerde Fenerbahçeli olmak aynı zamanda dirayetli olmayı gerektirir. Çünkü bahsettiğim güruhun elinde basın yayın organları, vekalet koltukları ve cübbeler vardır.
Aslında bugünlerde Fenerbahçeli olmak, birbirine girmiş durumdaki iki aynı yolun yolcusu güruh tarafından yok edilmeye çalışılan ortak payda olmaktır. Çünkü Fenerbahçeli olmak en başından beri boyun eğmemek, diz çökmemek, biat etmemektir.
10 senede kabuk değiştirmiş, amatör dallarda atılım yapmış, basketbola itibarını kazandırmış, futbola bugüne kadar kimsenin etmediği kadar hizmet etmiş bir spor kulübü başkanı düşünün. Bu başkan kendi taraftarları tarafından ne kadar çok sevilirse, diğer takım taraftarları kendisinden o kadar nefret eder. İşte bugünlerde Fenerbahçeli olmak, doğruları yaptığını dildiği başkanının ayağını kaydırmaya çalışanların karşısına dikilmektir.
Bu sebeple bugünlerde Fenerbahçeli olmak zengin olmayı da gerektirir. Cebiniz boş olsa da fark etmez. Çünkü kulübü düştüğü maddi açmazdan çıkarmak için insanın gönlünün zengin olması yeter.
Sonra bugünlerde Fenerbahçeli olmak dışlanmaktır. Kimi zaman da dışlamaktır. Çünkü karşıdaki güruh bozkır kanununa göre savaşır. Öl ya da öldür. Ye ya da yenil.
Buradan bakınca da bugünlerde Fenerbahçeli olmak medeni olmaktır. Çünkü ağzında salyalarla Fenerbahçe'ye saldıranlar medeni insanlar değil vahşi hayvanlardır.
Kısaca bugünlerde Fenerbahçeli olmak, yukarıda sayamayacağım kadar fazla niteliğe sahip, acı çeken ancak ümidini yitirmemiş bir birey olmaktır. Ne var biliyor musunuz? Bugünlerde Fenerbahçeli olmak "adam" olmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder