aynı anda
yaşar bu toprakta.
Yalan ve doğru
hilaf ve sorgu
kurban ve yortu
aynı anda yaşanır.
Bir el kadar yakın batı;
bir kurşun atımı kadar doğu...
Ah ülkem
ah ülkemin bozuk yolları
ki asfaltı yeni dökülmüş
ah ülkemin kuru çayları
ki tapusu ele verilmiş.
Ne zaman medeniyeti
bölünmüş bir yolda
balık istifi insanlara
sığdırdın?
Ne zaman memnuniyeti
kıçı geniş koltuğunda
eli uzun insanlara(!)
bağladın?
Hayali muasır medeniyet
gerçeği muntazır memnuniyet ülkem,
özgür iradeni
kime
niye
sattın?
Ne kolay halbuki
yaşamak
sahibini dinleyen
bir köpek gibi...
Ve ne kolay
medeniyeti
kesif kokulu metrobüste aramak.
Sen de kandın ülkem.
Kandırıldın...
Teknesine ağlayan
gemicikler alan
magazin gecelerinde
ve göstermelik gecelerde
sözde yardım yapan
cebi kalbinden büyük
zengin takımına.
Sandın ki onlardan biri olursun
ıslak kedi gibi
"fosforlu" gözlerle bakınca
büyüklerin gözüne.
Hayal ve gerçek
yalan ve doğru ülkem...
Medeniyet ve memnuniyet
bize uğramaz ülkem...
Satma ülkem
senden satman istenen
fikirlerini
sırf bu yüzden.
Ve aksine söylenenin
kafanın içindeki beyin
sana onların değil
Allah'ın lütfu.
Kalk ayağa
kalk arşa doğru.
Ve hırsızların
ve arsızların
ve yolsuzların
hatta soysuzların;
seni salak bellemiş
fikrini parsellemiş soysuzların
hükümdarlığına
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder