Sokaklarda vurun beni. Evimden çok uzaklarda. Kaldırıma düşsün bedenim. Ayazda üşüsün elllerim. Sokaklarda vurun beni. Çünkü yalnızken sokaklara sığınırım. Yalnız onların karanlık köşelerinde bulursunuz beni. Tedirgin ve miskin uyuyan kedileri sever, kirden görünmeyen duvarlara sırtımı veririm. Kimseye sırtımı dönemezken beni koruyan da bu duvarlar olmuştur. Sokaklarda vurun beni yani. Ayırmayın yalnızlığımdan. Kalbiniz sizde kalsın, bana öfkenizi verin. Hırsınızı verin. Bana güler yüzünüzü değil, içinizde saklı duran, maskenizden sıyrılmış en pis yüzünüzü gösterin. Sizden midem bulansın. Midem varlığınızı kaldırmasın. Böylece olduğum yere kusup rahat rahat uzanayım kaldırım taşlarına. Ölü vücudumla...
Yürüyen babanın emekleyen çocukları. Büyüyen ağacın dökülen yaprakları. Konuşan adamın kekeme duyguları. Sokaklarda vurun beni. Kimse görmesin, kimseye söylemeyin öldüğümü. Yalnız biri özler beni ailemden gayrı. Yalnız biri sorar hesabımı. Korkun ondan. Gülüşü gazabından azametli olandan korkun. Gazabı gülüşünden merhametli olduğunda yanından kaçın. Ya onu da öldürüp yanıma atın, ya da gelip misafirim olun. Cehennem ateşinde pişen kahvemden tadın, size acıyan gözlerimden utanın, beraberce mutlu mesut yaşayalım. Kan ter içinde soyulsun derilerimiz. Zebaniler pis pis gülsün, biz her seferinde temiz derilerimizi ateşte kaybedelim. Sürekli eriyip yeniden biz olalım. Böylece siz de beni arayanın gazabından kurtulmuş olursunuz. Allah'ın gazabından büyük değildir ama, Allah'ın gazabı zaten yakanıza yapışacaktır. En azından onun gazabını görmemiş olursunuz.
Saat nasıl da geçer. Hafızama kazınan saatleri alın bedenimden. Anılarımdan sıyırın beni. Aklımı taşlara çalın. Olmadı vurun kafamı yerlere, kanım oluklara aksın. Ürkek bir farenin akşam yemeği olayım. Lağımda pislik yedikten sonra beni kemirsin hunharca. Dişlerinde dağılsın etlerim. Annemin ak sütüyle beslenip kuvvetlenmiş, sevgili elinden yediği yemekle sevgi dolmuş yumuşak etlerim. Kanım boğazından aksın. Bir fare midesinde son bulayım. Son saatlerimde boka pisliğe bulanayım. Lağım sularıyla yıkansın kemiklerim. Fare kemirmeden önce pis kokusuyla sulansın gözlerim. Korkunun yerini cesaret alsın. Ölümden değil fareden korkayım. Ya da hiç korkmayayım. Ya da korkayım, sizden korkayım. Her saniye ürkütün beni.
Belki o zaman size karşı çıkmaktan alıkoyabilirim kendimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder