Çayır çimen geze geze ooo ooo ooo ooooo çayır çimen geze gezee oooooooooo...
Gevezelikte sınır tanımayan mizahı güçlü azmi dağlar kadar tüm direnişçilerin alınlarından öperim.
Ölen kişi sayısında orta noktayı tutturamadık. Direnişçiler 10 kişiden daha fazla ölü olduğunu söylerken resmi kaynaklar komiser dahil 4 kişi olduğunu söylüyor. Her iki olasılıkta da öte tarafa göçen kardeşlerime Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Ve utanarak söylüyorum; kanınız yerde kalacak.
İster hükümete karşı direnişte yıkılmış olun, ister amirin verdiği görevi ifa ederken; başbakan dediğimiz seyyah kafası yaşayan politikacı bozması dediğini dedik, çaldığını düdük saymakta devam ediyor.
Üstelik yandaşları, yancıları, şakşakçıları ve kıç yalayıcıları hiçbir surette onun yanından ayrılmayı kabul etmiyor.
Demokratik hak olarak kitap okumalarla, dans etmelerle, gülüp eğlenmelerle ağaçları koruyan duyarlı vatandaşların başlattığı bu eylem, bu duyarlı vatandaşlar polis şiddetine maruz kalınca çığ gibi büyüdü. İdeolojilerinden sıyrılmış, hak için halkının yanında duranlar tarafından şiddetli bir direniş başladı. Şu anda Ankara'da, Adana'da, Rize'de, İzmit'te, İzmir'de ve adını sayamadığım nice yurt ilinde destek gördü/görüyor.
Ağır yaralılar var, maddi hasar büyüdü, AKçılar ve çapulcular karşı karşıya ama daha önemli bir şey var:
"Opera..."
Sen emek sinemasını yık, sonra gel, %80'i operanın tam olarak ne olduğunu bilmeyen insanların -ki o insanların içinde ben de varım- memleketinin göbeğine opera binası yap.
Hem de AKM'yi yık, onun üstüne yap.
Cidden buna inanan var mı ya?
Hani bize "gelin ne kadar ağaç istiyorsanız vereyim" diyordun ya, sen gel ben sana operet vereyim. Yeni yapacağın başbakanlıktaki toplantı salonunun akustiğini iyi ayarlarsın. Orada istediğin kadar dinlersin. Hem ekstra masraf çıkmamış olur, hem de yancılarının borsanın düşüşü konusunda yakınmaları bir nebze durulmuş olur. Bir taşla iki kuş diyorum, capiche?
Bir de anlamadığım, operada bu kadar diretirken neden kalkıp Tunus'a Cezayir'e gittin? Yahu insan kalkar gider Avrupa'ya, büyük opera salonlarının mimarlarından birini falan getirir göz dağı vermek istiyorsa. Sen kalkıp vuvuzelanın ana vatanına gidiyorsun.
Lan!? Yoksa Gezi Parkı'na yapacağın cami için ön araştırma falan mı yapıyorsun? İyi fikir de, oraya Tac Mahal'i taşıyacak olsan direnenler vazgeçmeyecek...
Son yarım saatimi harcadığım Yiğit Bulut'a gelecek olursam...
İtibar görmeyen yazarların komplo teorisi yazdığını biliyorum. Ama senin kadar güzel komplo teorisi yazan, Lufthansa'yı, İngiltere'yi, Montrö'yü işin içine katıp, bu direnişi dış güçlere bağlayan başka birini bilmiyorum. ABD'nin kucağına oturmuş bir hükümeti "Türkiye'yi büyütüyor" diyerek savunman bir yana, "şunu yapın ben de eyleme çıkacağım" diyecek kadar şuursuzca yaklaştığın direnişi kötülemen doğal.
"Eylem yapanın menfaatine hiçbir madde yok" diyerek yanıldığını anlatamam sana. Çünkü direnen insanların cebini düşünmediği gerçeğini anlayamayacak kadar para düşkünü olduğun için Erdoğan'ı böylesine delice savunup hükümet yanlısı açıklamalar yapıyorsun.
Oradaki insanlar birbirlerine yardım etmek için ceplerinden para ödediler. Elektrik faturasını ödeyeceği parayı limon, maske, talcid alarak harcayanını gördüm ben. Açlığını biber gazıyla, susuzluğunu TOMA'larla giderdi insanlar. Gidemeyen gidenin cebine para sıkıştırıp "buradan da bir şeyler alırsın" dedi. Nalburlar fazladan maske verdi, eczaneler fazladan ilaç...
O yüzden "vatanın toprağı, vatanın ağacı, vatanın evladı" kavramlarını anlayıp da direnişi desteklemeni, yabancı koalisyonunun ne kadar saçma olduğunu anlamanı beklemiyorum.
Bu sözlerine yalnızca hükümet yanlılarını kandırırsın ki, gördüğüm tweetler bunu doğrular nitelikte.
Velhasıl kelam, halkın direnişini önemsemeyen bir başbakan, Yiğit Bulut gibi şakşakçılar ve onları takip eden kulaktan dolma bilgilerle hareket eden insanlar olduğu sürece ne direniş biter, ne de aramızdan erken ayrılanlar kabirlerinde rahat uyur.
Gevezeliğimi affedin efendim. Saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder