8 Eylül 2013 Pazar

Bizimkisi Bir Olimpiyat Hikayesi

Bizimkisi bir disk hikayesi,
Gülle sünni çekiç ise laz.
Nadal'la tenis Bolt'la sprint gibi
Bizimkisi futbol gibi biraz.

Bu bir olimpiyat hikayesi dostlar. Bakın ne diyeceğim, Japonlar şike şike aldılar olimpiyatı.

Tokyo'da nükleer sızıntının boyutu tahmin edilenden fazla. Geçen hafta bu sızıntıya maruz kalınması halinde ölümlerin olabileceğiyle alakalı fazlaca haber okudum. Bu haberler aynı zamanda olimpiyatların Tokyo'ya verilmeyeceğiyle alakalı ilginç bir optimizm içeriyordu. Şimdi haber sahipleri olimpiyatları kaybetmemize çok içerlemiştir eminim.

Ufak bir muhakeme ile olimpiyatların neden bize verilmediğini anlayabiliriz. Güreşte ırkçılık, koşuda ve daha bir çok dalda doping, futbolda şike. Allah aşkına, sen olimpiyat komitesinde olsan spora bu kadar ihanet eden bir ülkeye sporun en üst kertesi olan olimpiyatların verilmesini ister misin?

Bir de meseleyi Gezi Parkı olaylarına bağlayanlar var. Ne söyledim bir paragraf önce, Tokyo'da nükleer sızıntı var kardeşim. Nükleer sızıntı yahu. Bildiğin ölüm tehlikesi. Adamlar bunu önemsemeyip "Gezi Parkı'na çadır kuran çapulcular var, bunlar olimpiyat ruhuna aykırı hareketler" mi dediler yani? Kemal Sunal'ın da söylediği gibi, "bunlar bir takım uydurma laflardır" efendim.

Hem olaya başka bir açıdan bakacak olursak, Gezi Parkı'nda zaten olimpiyatlar düzenlendi. Taksim Şişli arası 1500 metre, İstiklal'de 100 metre, Beşiktaş Kabataş arası 2000 metre engelli, gaz bombasından kaçarken üç adın atlama, ateş üzerinden uzun atlama... Mesela polis de eylemci kafasına nişanlayıp çıkardığı gözlerle atıcılık yaptı...

Her şeyi Gezi Parkı'na bağlayıp kendi hatalarını direnişin üzerine yıkmaya çalışanları anlıyorum. Ama buna alkış tutanları bir türlü anlamıyorum arkadaş.

3 Temmuz süreci gelince üst düzey bir organizasyonun Türkiye'ye verilemeyeceğini anlamamış mıydınız ey bakıp da görmeyenler? Kendi ülkenizin takımını UEFA'ya şikayet etmek için kendiniz gibi hain olanlarla yarışırken bu günlerin geleceğini hiç mi görmediniz? O arkasında saf tuttuğunuz iki yüzlü avukatlar Fenerbahçe ve Beşiktaş aleyhine lobicilik yaparken Avrupalının bu suçu tüm ülkeye atfedeceğini hiç mi düşünmediniz? Hele o ağzından çıkanı kulağı duymayan milletvekilleri... Onlar bu ihaneti alkışlarken elleri yorulduğunda onların yerine alkış tutmaya hiç mi utanmadınız?

Bakın, Erdoğan bugün yarın çıkıp bu işin suçunu Gezi Parkı'na atacak. Ben size bugünden söylüyorum, burada suçlu milletvekilleri, Galatasaray'da işe alınan 3 Temmuz süreci hainleri ve utanmadan UEFA'ya "ülkemizde şike var" diye mektup yağdıran hazımsız taraftarlardır. Dün olimpiyat bize verilmediyse bugün aranacak suçlu da onlardır.

3 senedir sporun içine her türlü siyaseti karıştırdınız zaten. Bu sefer olsun bırakın da gerçek suçlular ortaya çıkarılsın. Yoksa önümüzdeki 5-10 sene sporda yüzümüzü güldürecek türden başarılar kazanamayacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder