Bu ülkede zorbalığın adı telif hakkı olmuş. Bu gidişle para para diye ölen imitasyon zihniyetli kopyacı platformlar yüzünden insanlar güzel yapımlara ulaşamayacak.
Ülkede yapılan yapış yapış aşk dolu, süresi uzun, gereksiz sahnelerden ibaret olan uyarlama dizilerden sıkılan herkesin kurtuluş yolu yabancı diziler. Süresi kısa, daha gerçekçi, konu bazında daha geniş yelpazeli diziler yapıyor batı dünyası. Üstelik herkesin zevkine göre yapıyor. Dizi konularına bakan her insan rahatlıkla kendisine çekici gelen bir dizi bulabilir.
Gel gelelim, bu dizileri takip etmenin en kolay ve en mantıklı yolu olan dizi sitelerine ulaşım birer birer engelleniyor. Son kurban da internetten dizi izleyenlerin en büyük favorisi olan dizimag oldu. Öyle böyle de kapatılmadı dizimag. Önce mahkeme kararıyla erişim engellendi. Fakat site yayına farklı domainler üzerinden devam edince, Warner Bros. ve Digitürk'ün avukatları tarafından yayın yapılan yer basıldı. Sitenin sahibi hakkında tutuklama kararı çıktı ve uzunca bir hapis süresi kendisini bekliyor.
Yukarıda yazanları aşağı yukarı hepimiz biliyoruz zaten. Peki bu internetten dizi izleyenleri etkiler mi? Tabii ki etkilemez. Warner Bros. ve Digitürk, internetten dizi izleyengiller familyasını bu şekilde paralı izleyici yapabileceğini düşünüyorsa avuçlarını yalayacaklar. Dizimag gider başka bir site gelir. Bu ülkede hizmet vermeyi iyi bilen ve kafası çalışan insan sayısı oldukça fazla.
Benim meselem farklı. Haydi Warner Bros. bir nebze haklı olsun bu konuda. (O da nasıl haklılıksa! Sanki televizyon kanallarına yapımlarını satarken para almıyorlar.) Digitürk'e ne oluyor arkadaş? Paranın olduğu her yerde ortaya çıkıyor bu Digitürk. Sanal dünyanın neresinde para varsa kafanı bir çeviriyorsun, Digitürk orada. Daha sezon başında bu adamlar almadı mı erkekler basketbolunu? Ya La Liga? İki zevki vardı evinde oturan insanın, ikisini de zehir ettiler. Ne el Classico izleyebiliyor şimdi evlerinde, ne de Efes-Fenerbahçe maçını.
Buna bir de internetten dizi izleyemeyen genç nesil eklendi...
Hayır sanki bütün dizileri tam vaktinde, günü gününe, az reklamla veriyorlarmış gibi emeklerine saygı bekliyorlar. Be taklitçi platform, Haven'ı biliyor musun? Six Feet Under'ı biliyor musun? Biten dizilere yeniden ulaşım imkanı sağlıyor musun? Ben bugün Spartaus'ü izlemek istesem, kıçlarını başlarını kapatmadan, sansürsüz bir şekilde yayınlıyor musun?
Daha dün izlediğim filmde, eğilince çatalı görünen adamın belini sansürlediler! Bel lan, kıllı koca götlü bir adamın beli! Neyini sansürlüyorsun? Hayır madem bunları yayınlama iznin yok, neden insanların en büyük zevkini elinden alıyorsun?
Sen milyonlarca doları cebine indirirken iyi, bizim para kazandırmaktan gayet mutlu olduğumuz bir insanın ekmeğiyle neden oynuyorsun? Var mı dizimag'e para kazandırdığı için pişman olan? Hak eden kazanır arkadaşım. İyi hizmet veren hak eder. Siz, maçlarda bile milyon tane reklamla maçın içine sıçan, her türlü tezahüratı sansürleyen, maça beş saniye kala reklam giren paranın köpeği olmuş imitasyon bir platform iseniz, sizi izlememek de hiç bir insanın hatası değildir.
Allah dizimag'in sahibine yardım etsin. Sizin gibi açgözlü heriflerin eline düştü bir kere. Ama ummayın. Onun son olacağını ummayın. Bu ülkede size para kazandırmamak için dizi bile izlemeyecek milyonlarca insan var. En üst noktanız da bu zaten. Artık büyümezsiniz. Büyüyemezsiniz. Çünkü hizmetten çok kazanacağınız paranın derdindesiniz.
Son bir şey. Ben internetten dizi izlediğimi itiraf ediyorum. Buyurun beni de alın. Telefon numaramı da bulursunuz, ev adresimi de. Yollayın avukatlarınızı. Bir de bana dava açın bakalım. İşin sonu nereye varacak.
Haydi selametle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder